Niğde Bor ilçesinde, Ramazan ayında vatandaşları sahura kaldıracak olan davulcular, hem hünerlerini sergiledi hem de görev alacak davulcuların mahallelerdeki görev dağılımı yapıldı.

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte görevlendirilen Ramazan davulcuları da işbaşı yaptı. Ramazan ayının alışıla gelenleri arasında yer alan davulcular, Borlu vatandaşları sokak sokak dolaşarak sahura kaldırdı.

Edinilen bilgiye göre ilk aşamada 20 merkez mahallede 40 kadar davulcu görev yapıyor.

GELENEK ÖLMESİN DİYE KENDİ CEBİNDEN RAMAZAN DAVULU ALDI

Bor Ahmed Kuddusi Mahallesi Muhtarı Mustafa Arı, Ramazan ayının geleneklerinden biri olan Ramazan davulculuğunun yaşatılması için ve gelenek ölmesin diye kendi cebinden parasını vererek Ramazan davulu satın aldı.

Ramazan ayının geleneklerinden biri olan Ramazan davulculuğunun yaşatılması için böyle bir farkındalık oluşturmayı amaçladığını belirten Muhtar Arı; “Mahalle sakinlerinin talepleri doğrultusunda Ramazan ayında davulcu talebini karşılamak üzere yoğun aramamıza rağmen davulcu bulamadık. Bizde daha önceki yıllarda davulculuk yapmış mahalle sakini Murat Şahin ve Seyfi Ceylan adlı iki arkadaşımıza davul alırsak Ramazan sahur vaktinde çalarmısınız diye teklifte bulunduk. Teklifi kabul ettiler. Bende, Ramazan ayının geleneklerinden biri olan Ramazan davulculuğunun yaşatılması ve gelenek ölmesin diye kendi cebimden parasını vererek Ramazan davulu satın aldım. Muhtarlık olarak hi bir şekilde maddi talep ve beklentimiz asla yoktur,olmayacaktır.Davulu mahallmize aittir. Davulcularımızın toplayacakları bahşişleri de kendilerine kalacak. Davulcular, Ramazan davulunu boynuna asarak sahurda mahalle halkını uyandırıyor.Herkesin Ramazan Şerif-i ni kutlar,Hayırlı Ramazanlar diliyorum.”Dedi.

Amacının bu kültürü yaşatmak olduğunu belirten Muhtar Arı,  "Günümüzde sahur davulcuları unutulmaya başladı. İnsanlar saatlerini kurarak sahura kalkıyorlar. Bazı insanlar davul sesinden rahatsız oluyor. Bu bir gelenek, bunu yaşatmak çok önemli. Bu davulun sesini duymak, Ramazanı yaşamaktır. Gereksiz gibi görünse de bu geleneği yaşatmak açısında çok önemli. Çünkü sonra, "Ah o eski Ramazanlar nerede? “ diyoruz.

Bu bir kültür ve bunun yaşaması, çocuklarımızın, torunlarımızın bunu görmesi lazım. Bunun için de bizim gayret göstermemiz lazım. Davul çalınmasının günümüzün teknolojik şartları dikkate alındığında çok da gerekli olmadığı rahatlıkla öne sürülebilir. Ancak bir gelenek olarak bu uygulama sürdürülmektedir. Gerçekten çok yorucu bir işmiş. Çok büyük emek olduğunu gördüm. Her sokağı geziyorlar, sürekli davula vuruyorlar. Kol kanat kalmıyor. Artık herkes bu işi yapmıyor zaten. Davulcu bulmak da zorlaştı. Bizim mahallemizin davulcusu bizim için çok değerli. Onların bahşişlerini eksik etmeyin, gönüllerini hoş tutun. Bu meslek ölmesin. Arka planında bir ibadetin yerine getirilmesinin amaçlandığını düşünürsek gelenektir hoşgörün” diye konuştu.